Fransa’da ve genel olarak Avrupa’da 16. yüzyıl sonunda ortaya çıkan “din savaşları”nda “politikler” adı altında “üçüncü yol”u (birbirlerini katletmeye bir türlü ara vermeyen Katoliklerle Protestanlara nazaran üçüncü yolu yani) öneren siyasetçi ve düşünürlerin baş temsilcisi konumundaki tarihçi-ekonomi politikçi Jean Bodin’in en az Machiavelli’nin Hükümdar’ı kadar önemli olan bu kitabının dilimize henüz tercüme edilmemiş olması şaşırtıcı. Şaşırtıcı olmayan şey kitabın uzunluğu ve karmaşık, almaşık içeriğidir denebilir. Machiavelli’nin kitabı gibi özet, sonuca yürüyen ve kime hitap edeceğinin makyavelist bir şekilde farkında olan bir çalışma değildir, Bodin’in Devletin Altı Kitabı. Dönemine, tartıştığı konulara, hitap ettiği entelijansiyaya fazla aittir. Bu yüzden de önemli oranda eskimiştir. Yine de Bodin’in bu kitabını bizim için anlamlı kılan bazı şeyler varlıklarını günümüzde de sürdürmektedirler. Avrupa siyasi düşüncesinde bireyci düşünürlere karşı birlikçi düşünürler arasındadır Jean Bodin. Toplumun kaderi Bodin için yönetici sınıfın alacağı kararların temel belirleyenidir. Çünkü yöneticinin yöneticiliği de ancak toplumun hür ve müreffeh olmasına bağlıdır. Machiavelli yöneticiye nasıl lider olunacağını öğretiyordu. Bu, Avrupa siyasi tarihinde çok uzun süre geçerli olmuş birtakım formülasyonları içermektedir. Avrupalı “lider”lerin az çok birer yüksek düzeyli memur olarak karşımıza çıktığı bugünse birlik bireyin, yönetici tipi liderin önüne geçmiş bulunmaktadır. Maslahatçılık Avrupa’ya o derecede hakim durumda ki Türkiye gibi bir truva atını bile bir ameliyat süreci sonucunda Türkiye’yi birliklerine katma eğilimi gösterebiliyorlar ve bunda Almanya ne kadar istekli olursa olsun son kararı verecek olan da tarihsel bir oyunbazlık olarak Fransa’dır. Bu tarihsel oyunbazlığı çözmek amacıyla köklere inmek isteyenler için Jean Bodin’in eseri bir kılavuz işlevi görebilecektir. Machiavelli veya Montesquiue’nun ne dediğini artık okuryazar herkes biliyor sayılır. Bodin ise Türkçede henüz konuşmuş değil. Konuşturmayı başarırsak kimbilir belki Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Türkiye’yi kastederek “Hepimizin kökü Bizans!” lafını keyfinden söylemediğini, bunun Fransız tarzı olduğunu anlamak daha çok sayıda insan için de mümkün olabilecektir.