İslam tarihini konu alan kitaplarda ya da tarih derslerinde hemen hemen hepimiz İber Yarımadası’nın VIII. yüzyıldan XV. yüzyıla kadar Müslümanlara ev sahipliği yaptığını biliriz. Lakin burada hüküm süren Müslümanlar için XV. yüzyılın sonları ise oldukça acı verici ve üzüntülü olmuştur. Bugün Moriskolar olarak bildiğimiz halkın İspanya’daki tarihi oldukça dikkat çekicidir ve üzerine düşünülmesi, araştırılması gerekir.
Grekçe “koyu renkli, kara” anlamına gelen mauros kelimesinden türetilerek morisco adı verilen Müslüman halk, XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren zorla Hristiyanlaştırılmıştır. Bu süreç ise moriskoların hem İslamiyet hem de İber Yarımadası’nın tarihinde özel bir yer edinmesine neden olmuştur. Zorla Hristiyanlaştırılanlar, bu süreç içerisinde Müslüman kimliklerini gizlemek suretiyle bir de Hristiyan kimliği kazanmışlardır. İber Yarımadası’nda yaşayan Müslüman halk, İspanyolların bu coğrafyada hakimiyet kurmasına müteakip kendi kimliklerini gizliden gizliye evlerinde yaşamak zorunda kalmışlardır. Böyle bir asimilasyon sürecinin yaşandığı birçok toplumda olduğu gibi, Müslümanların da öz kimliklerini unutmaları adına İspanyol hükümetleri bir dizi yasaklar koymuşlardır. Arap ve Müslüman isimlerinin kullanılması, Arapça konuşulması ve kitapların bulundurulması, Müslüman erkek çocukların sünnet ettirilmesi ve kadınların tesettüre uygun giyinmesi yasaklanırken, İslami kurallara uygun kesim yapılan kasapların ve mezbahaların da kapatılmasına karar verildi.
Tabii ki bu yasakların ve kararların uygulanması ve yasaklara karşı gelenlere ceza verilmesi için Ortaçağ Avrupası’nın en karanlık yanlarından biri olan engizisyon mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemelerce zamanla zorla Hristiyanlaştırılan halk takip ediliyor, örneğin bir ramazan günü su içmeyi ya da yemek yemeyi reddediyorsa, cuma günleri evini kilitliyorsa, çocuklarına Arap veya İslami isimler veriyorsa ya da odasında haç bulundurmuyorsa engizisyon mahkemelerine sevk ediliyordu. Engizisyon mahkemelerine sevk edilen insanlar ise ‘suçlarını’ kabul etmeleri halinde para cezasına, kürek mahkumiyetine veya en acısı olan yakılarak infazlarına emrediliyordu. Yalnızca moriskoları kapsamasa da engizisyon mahkemelerinin Ortaçağ Avrupası’nda ne gibi acı sonuçlar doğurduğu ise herkesin malumu. XV. yüzyılın sonu ile XVI. yüzyılın başı arasında yaklaşık 13.000 kişinin bu mahkemelerce yakılarak öldürüldüğü söylenmektedir.
Bu baskılar altında Müslüman kimliklerini de yaşamaya çalışan Gırnata (Granada) moriskoları zaman zaman İspanyol devletine engizisyon mahkemeleri aracılığı ile yüklü miktarda para ödemeyi önerseler de bu hiçbir zaman İspanyol devleti tarafından kabul edilmemiştir. Lakin ne İspanyol devletinin ne de günlük hayat bazında kilise rahiplerinin baskıları moriskoları tamamen asimile etmeye yetmemiştir. Dönem dönem Osmanlı sultanlarının da ilgisini çeken ve yardımlarına mahzar olan moriskolar üzerindeki baskı ise XV. ve özellikle XVI. yüzyılda ise oldukça artmıştır. Evlenme yasağının dahi uygulandığı moriskolar önce Osmanlı ile ilişkilerini kesmek için Castilla bölgesine daha sonra ise tamamen ülkeden sürgün edilmişlerdir. XVII. yüzyılın başına kadar neredeyse 300.000 moriskonun sürgün edildiği bilinmektedir. Bunların çoğu ise özellikle Kuzey Afrika’da Fas, Cezayir ve Tunus gibi yerlere ve bir kısmı da Osmanlı topraklarına sığınmışlardır.