21 Temmuz 1905’te Sultan II. Abdülhamid Taşnaksütyun fedailerinin düzenlediği saldırıdan kıl payı kurtulmuştu. Ancak 17 yıl sonra aynı gün, Ermeni sevk ve iskanında Ermenilere en çok yardım eden komutan benzer bir saldırıdan sağ kurtulamayacaktı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti önde gelen isimlerinden Cemal Paşa, 93 yıl önce bugün Tiflis’te Ermeni teröristler tarafından öldürüldü. Cemal Paşa yalnızca Birinci Dünya Savaşı’nın değil, Balkan Savaşları’nın da en önemli isimleri arasındaydı.
6 Mayıs 1872’de Midilli’de dünyaya gelen Cemal Paşa’nın kişisel askerî tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin üç liderinden biri olmanın yanı sıra Bahriye Nazırlığı da bulunuyor. Filistin Cephesi, 2. ve 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce atandığı Bağdat Valiliği görevini Birinci Balkan Savaşı’na katılmak için bırakmış, Birinci ve İkinci Balkan Savaşlarında cephede aktif rol oynamıştı. Birinci Dünya Savaşı patlak verirken Fransa’yla bir ittifak kurulması fikrini desteklediği ileri sürülen Cemal Paşa’nın aynı zamanda savaşın sonlarına doğru İtilaf Devletleri’yle barış antlaşması görüşmeleri yaptığı da iddia edilmiştir; fakat akademisyenler bu iddiaların karşılıksız olduğu görüşündedir. Savaş boyunca Osmanlı ordusunun başında yalnızca İngiliz kuvvetlerine karşı değil Arap isyanlarıyla da mücadele eden Cemal Paşa, 1917 yılındaki yenilgilerden sonra 4. Ordu’nun başından ayrıldı ve İstanbul’a döndü.
Mücadeleyi savaştan sonra da sürdürdü
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinden sonra Talat ve Enver Paşa’yla birlikte bir Alman denizaltısıyla Ukrayna’nın Odesa kentine giden Cemal Paşa, buradan da Almanya’ya geçti. Bir sonraki durağı ise İsviçre’ydi. Cemal Paşa bir duraktan diğerine ilerlerken İstanbul’daki Âliye Divan-ı Harb-i Örfî, yani savaşın galibi İtilaf Devletleri’nin yoğun baskısı altında kurulan ve onların kontrolünde işleyen mahkeme, Cemal Paşa’yı Osmanlı bünyesindeki Arap unsurları isyana teşvik etmek ve öldürmek suçlarından gıyabında ölüme mahkum etti. Cemal Paşa bu esnada Orta Asya’daki anti-emperyalist mücadeleyi desteklemek ve Turancı ideallerin izini sürmek için harekete geçmiş durumdaydı. İngilizlere karşı mücadele eden Afgan ordusunun modernleştirilmesi çalışmaları kapsamında Afganistan’a gitti. TRT tarafından hazırlanan Kafkas İslam Ordusu belgeselinde, bu dönemde gerçekleştirdiği faaliyetleri nedeniyle Afganistan’da Cemal Paşa’nın hâlâ çok sevildiği, kendisinin bir kahraman gibi görüldüğünden bahsedilir. Cemal Paşa, Bolşevik İhtilali’nden sonra hayatını kaybedeceği Tiflis’e doğru yola çıktı.
Nemesis Operasyonu’na kurban gitti
Cemal Paşa, Tiflis’te 21 Temmuz günü Stepan Dzaghigyan tarafından öldürüldü. Dzaghigyan’ın suç ortakları Bedros Der Bogosyan ve Artashes Kevorkyan’dı. Aslında suikast çok daha geniş çaplı bir planın, Nemesis Operasyonu’nun bir parçasıydı. Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksütyun) tarafından Osmanlı Devleti ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nden 1915 Olaylarında rolü olduğu düşünülen kişilerin infaz edilmesi şeklinde tasarlanan operasyon kapsamında öldürülen isimler arasında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir diğer önemli ismi Talat Paşa (katili Sogomon Tehliryan herhangi bir ceza almadı) da bulunuyordu. Ayrıca Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı Fetali Han Hoyski (katili Aram Yerganyan herhangi bir ceza almadı), İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucularından Bahattin Şakir (katili Aram Yerganyan herhangi bir ceza almadı), Sadrazam Said Halim Paşa (katili Arshavir Şirakyan herhangi bir ceza almadı) da bu operasyona kurban gidenler arasındaydı.
Cemal Paşa’nın mezarı, Kazım Karabekir tarafından Erzurum’a getirilerek defnedildiği Karskapı Şehitliği’nde bulunuyor.