Kitap Dünyası

Buhranlarımız

Hakan Arslanbenzer / 19.06.2015

Türkiye’de İslam düşüncesinin ilk önemli düşünürlerinden, İslamcılığın bir din hareketi değil ama toplumsal-siyasi bir hareket olduğunu gösterebilen ilk siyasetçi-devlet adamı ve yazarlardan biridir. Osmanlı modernleşmesinin hukuk üzerinden, Batıdan kanunlar tercüme edilerek yürütülmesini eleştirmiş, bizim ekonomik ve kültürel yapımızın özgünlüğünü, Batıyla kıyas edilemezliğini savunmuştur. Böylece Mehmet Said Halim Paşa için yerli düşüncenin veya yerlilik düşüncesinin piri gözüyle de bakabiliriz. Temel konusu Batılaşma, taklit ve öze dönüştür. Sosyologca düşünen bir yazar ve siyaset adamıdır. Birçok önemli devlet kademesinde bulunmuş, 4 yıl da Başbakanlık yapmış olduğu halde eserlerinde günlük siyasi hırs ve çekingenliklerin izi görülmez. Siyaseti, toplumu, Türkiye ile Batı arasındaki farklılığı birer yapı sorunu olarak ele almış, bunları “konjonktür” meselesi/malzemesi olarak düşünmemiştir. Bu sayede, eserleri çeşitli dünya görüşlerine sahip sosyolog ve düşünürler tarafından ciddiyetle okunmuş ve bugün de okunmaktadır. Paşa’yı okurken ülkemizdeki kültürel ve siyasi anlamda yapısal sürekliliği farketmemek mümkün değildir. Onun birçok tespitinin bugün de geçerli olmasına bu yüzden hayret edilmez. Bugün, Said Halim Paşa’nın bütün eserlerinin hem M. Ertuğrul Düzdağ hem N. Ahmet Özalp tarafından derlenip sadeleştirilmiş olması ve bu eserler üzerine yapılan çalışmaların giderek artması ve yoğunlaşması ise sevindirici.

Yeni Haberler