Kapital, modern düşüncenin efsanelerinden biri ama okuyanı yok denecek kadar az. Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı ise bir iktisatçı filozof olarak Karl Marx’ı her okuryazara tanıtmak ve Marx’ın iktisat aracıyla nasıl felsefe yaptığını göstermek için göreve hazır. Üstelik de Kapital gibi ayrıntıya boğulmuş ya da 1844 El Yazmaları gibi Marx’a ve Marksizme aidiyeti tartışmalı, Felsefenin Sefaleti ve Alman Felsefesi gibi dar kapsamlı denebilecek konulara dair ve en nihayet Komünist Manifesto gibi safkan ideolojik bir kitap değildir Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı. Çalışma ve çalışanın maddi şartları ele alınarak bundan nasıl tarihsel ve materyalistik bir felsefe kurulur; Marx bu kitapta bunun parlak bir örneğini sunar. Marksizmin en zekice yazılmış kitaplarından biridir Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı. Marx’ın felsefesine göre hayatın temel izleği iş ve çalışmadır. Dolayısıyla da değer kavramı da buna dayalı olmak zorundadır. İş olarak üretilen bir değer anlayışı var yani Karl Marx’ın. Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabı bu anlayışı geniş okuyucu kesimlerine açmak ve aşılamak için yazılmışa benzer. Zor veya uzmanlık konusu gibi görünen konuların zor olmadığını, çünkü bunların her birimizin iş ve çalışma dolayısıyla zaten tanıdığımız şeylerin gerçeğe en uygun şekilde yeniden örgütlenmesi sayesinde pratik hale getirilebileceği gibi sessiz bir kabule yaslanır bütün kitap. Çalışma veya iş gerçekten de hayatın tamamı veya daha doğrusu ta kendisi midir? Günümüzde bu tür bir kabulle yola çıkan bir kitabın veya düşünürün fazla şansı olamaz. İnsanı ve hayatını (yakın geçmişteki tabirle var oluşunu veya son moda dille konuşursak hikayesini) tanımlamak Marx’a göründüğü kadar yalın görünmüyor günümüzün zeki insanlarına. Burjuvanın mutluluğunu başkalarının, proletaryanın topyekun mutsuzluğuna dayandırdığı; iki kişinin mutluluğu için bir milyon kişinin zorlu çalışma şartları ve mülksüzlük yüzünden mutsuz olması gerektiği kabulü artık herhangi bir geçerliğe sahip değil. Zira Marx’ın ister istemez verili aldığı burjuva mutluluğu çatlamış, hatta kırılıp dökülmüş durumda. Marx’ın iş, çalışma, değer, insan ve sınıf, toplum, halk, millet, hayat, madde ve gerçekle ilgili düşünceleri bugün önemli oranda yıpranmış, eskimiştir. Ne var ki, felsefeyi iktisada yaslama gibi daha önceki çağlarda da bulunan ama oldukça cılız bir eğilim olan bir şeyi eserine başat kıldığı için bugün de tartışılmayı hak ediyor. Gerçek kavramı tamamen eskiyene kadar hiç değilse, Karl Marx’ın eseri de bir hayat imkanı bulabilecektir kendisine.