Avrupa tarihi çalışmayanlarımız ve hatta Fransa tarihine özel bir ilgisi bulunmayanlarımız yüksek ihtimalle Nicolas Jacques Pellettier ismini duymamıştır. Şahsen ben de çok yakın zamana kadar kendisinin ne ismini ne cismini ne de tarihteki önemini biliyordum. Böyle bir başlangıçla, kendisinin tarihi değiştiren isimlerden birisi olduğu beklentisini yarattığımın da farkındayım. Lakin öyle bir durum pek yok açıkçası. Pellettier, Fransa’da XVIII. yüzyılda yaşamış alelade bir yankesici. Kendisi yollarda bekler ve pusu kurar, daha sonra yoldan geçenleri soyarmış. Pellettier’i tüm dünyaya tanıtan ise, ne ironidir ki bu suçları değil Fransa’da yaşadığı yüzyılın sonlarına damga vuran, idam aleti giyotin olmuştur. Kendisi, 1792 yılında giyotin ile idam edilen ilk kişi olarak tarihe adını yazdırmıştır.
Giyotin adı 1789 Fransız Devrimi ile tarih sahnesine adını kazımıştır. Daha önceleri Avrupa’da farklı toplumlarca benzerleri kullanılsa da 1789’dan sonra Fransa’da öyle yaygınlaşmıştır ve o kadar çok başı vücutlarından ayırmıştır ki 1789 sonrası Fransa’nın aldığı kaotik ortam ile özdeşleşmiştir. Giyotin adı (Fransızca guillotin) aletin mucidi Joseph-Ignace Guillotin’den gelir. Aleti icat eden Bay Guillotin bir rivayete göre kendi tasarladığı bu ölüm makinası ile öldürülmüştür. Oldukça yaygın olarak kabul gören bu argüman ise pek doğru değildir, zira Guillotin 1814 yılında tamamen doğal sebeplerden hayatını kaybetmiştir. İcat ettiği aletten daha sonra o kadar pişman olmuştur ki soyadını değiştirme ihtiyacı hissetmiştir. Her ne kadar yaptığı işten pişman olduğu aşikar olsa da Fransa’da 1790ların başına damga vuran bu makina 15.000’den fazla kişinin idamında kullanılmıştır.
Liberte, Egalite, Fraternite yani özgürlük, eşitlik, kardeşlik şiarlarıyla yola çıkılan 1789’dan itibaren hemen hemen dört sene içerisinde sayıları 15.000’i aşkın insanın idam edilmesi de bir hayli enteresan ve düşündürücüdür. Dünya tarihine de Reign of Terror yani Terör Dönemi olarak geçen bu zaman diliminde birçok insan giyotinle halk meydanlarında idam edilmiştir. Giyotin ile idam edilenler arasında Pellettier gibi hırsızlar da, Kraliçe Marie Antoinette ve Kral XVI. Louis gibiler asiller de, entelektüeller ve politikacılar da vardır. Yani neredeyse cumhuriyet karşıtı hatta cumhuriyet karşıtı olma potansiyeli taşıyan herkes meydanlarda kurulan bu makina ile tanışmıştır. Terör döneminin sonlarında, 1794 yılında ise bu dönemin en önemli mimarlarından Maximillian Robespierre de giyotin ile idam edilir. Giyotin ile meydanlarda yapılan idamlar bir yandan halkın da büyük ilgisini çeker. İlk başlarda insanlar çocukları ile birlikte idamları izlemeye gelse de, giyotin o kadar sık kurulmaya başlanır ki halk da bu eğlenceye olan ilgisini kaybeder.
Giyotin, XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da yaygınlaşmaya başlasa da ortadan kaybolması uzun bir zaman almıştır. İdamın 1981 yılına kadar yasal olduğu Fransa’da halka açık son idam 1939 ve son idam da 1977 yılında gerçekleştirilmiştir. 25 Nisan 1792 yılında Nicolas Jacques Pellettier’in idamı ile dünya sahnesine çıkan giyotin yaklaşık 200 sene kadar Fransa’nın yanı sıra Almanya gibi bazı başka devletler tarafından da kullanılmaya devam edilmiştir.