Fal bakmak ya da baktırmak, geleceği önceden bilmek istemek aşina olduğumuz konular. Bu konulara kendimizden önceki uygarlıkların da aşina olduğunu, bu türden uygulamaların hemen her uygarlıkla mevcut olduğunu biliyoruz. Bunun ilginç bir örneği de geçen sene Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa’da yapılan kazılarda ortaya çıktı. Araştırmacılar, Hititlerin kurban ettikleri koyunların karaciğerlerine bakarak kehanette bulunduklarını keşfettiler.
Anlaşılması en zor Hitit falı
Kendilerini “bin tanrılı” olarak ifade eden politeist Hititler’deki karaciğer falı uygulamasının Hurriler’den geldiği düşünülüyor. Babil kaynaklı bu fal türü Hititler tarafından somut sorulara yanıt alabilmek için kullanılıyordu. Konuyla ilgili bir makale kaleme alan Pamukkale Üniversitesi’nden Murat Orhun, Hurrilerden alınıp Hititlere uyarlanmış olmasına rağmen Hitit karaciğer falında birçok Hurrice terim ve kısaltma vardır, dolayısıyla anlaşılması en zor olan Hitit fal tekniği kabul edilir.
Alman Arkeoloji Enstitüsü adına çalışmaları yürüten Kazı Başkanı Doç. Dr. Andreas Schachner, geçen sene yaptığı açıklamada Hitit inanış ve kültürüyle ilgili daha fazla bilgi elde etmeye başladıklarını dile getirmiş ve üzerinde karaciğer falına dair yazıların bulunduğu bir esere ilişkin şu sözleri söylemişti: “Eğer koyunun karaciğerinin görüntüsü eserin sağ tarafını işaret ediyorsa, burada ölüm var. Sağ tarafta ‘Nergal, ülkemde, yiyecek’ yazıyor. Nergal, Hititlerin yeraltı tanrısıdır. Yani ülkedeki insanların bir sebepten dolayı öleceğine dair bir şey yazıyor. Eserin sol tarafında ise ‘Nergal, düşmanın ülkesinde, yiyecek’ yazıyor. Yani Hatti veya Hitit ülkesinde değil de başka bir düşman ülkesinde ölümler olacak anlamına geliyor. Eğer karaciğerin uç kısmı deforme olduysa, ‘Nergal kendi ülkeme el koyacak’ anlamına geliyor. Yani yine ölümler olacak. Eğer karaciğerin üzerinde herhangi bir leke varsa, ‘Benim ordum bir salgından dolayı ölecek’ ya da ‘Kralın şehri harap olacak’ anlamına geliyor.”
Fazla önlem alınamıyordu
Bulunan fal metinlerinin kütüphane olarak kullanılan alanlarda muhafaza edildiğini belirten Schachner, olumsuz çıkan fal sonuçlarına karşı çok da fazla önlem alınamadığını ifade etmiş ve “Hititler, kehanetlerdeki olumsuzluklara karşı çok fazla bir önlem alamıyorlardı. Çünkü bir salgın hastalığın nasıl önleneceğini bilmiyorlardı. Sadece daha fazla dua ederek, tanrılara daha fazla kurban vererek önlem almaya çalışıyorlardı” demişti.