Batı edebiyatının çağdaş müfessirleri Homeros’un Odysseia’sını İlyada’ya tercih etseler de, biz Türkler Homeros derken çoğunlukla İlyada’yı ve İlyada alemini kastederiz. Müfessirlere inanacak olursak, Batı insanını daha iyi anlatan kitap İlyada değil Odysseia’dır. Zira İlyada bildiğimiz anlamda herhangi bir kahramanlık hikayesi olmakla birlikte, Odysseia’da “kahraman” modern Batılı insan modeline daha yakındır. Tanrısal güçlerini ve yüreğindeki saflığı değil de daha ziyade karşısındakini alt edecek akli hileleri, ikna ve şaşırtmaca yöntemlerini kullanarak yolunu bulur. Batılı müfessirler Odysseus’un Batılı tüccar-burjuva tipinin arketipi, yani ilkörneği olduğunu söylüyorlar. Bu da bizi tam olarak ilgilendirmiyor işte. Odysseus ve masalsı hikayesinden ziyade Akhilleus ve Hektor’un zulümle aşkı, imanı, yurtseverliği ve aile bağlarını birleştiren safyürek ve cengaver kahramanlığını dikkate değer buluyoruz. Zira bunlar bizim değerlerimize ve bizim insan tasarımımıza, Odysseia veya Ovidius’un Dönüşümler’i, Finlilerin Kalevala, Hintlilerin Ramayana destanlarındaki insan tasarımlarından ve bu insan tasarımlarında açığa çıkan değerlerden daha yakın. Hatta bana sorarsanız Şehname’nin insan tiplerinden ya da Binbir Gece Masalları’nın insanlarından da yakın. Türk destanlarının Alp tipiyle İlyada’nın kahraman figürleri arasında farktan çok benzerlik vardır. Bunun ötesinde, İlyada destan kültürünün gelmiş geçmiş en büyük eseri sayılabilir. Manzum olduğu, dolayısıyla birçok tekrarı, toplama destan daha doğrusu istinsah olduğu için de birçok metinsel uyumsuzlukları içinde barındırdığı ve şair kendisine neredeyse hiç yer vermediği halde, tıpkı yine Batının eser kaynaklarının başında gelen, kanonunun esasını teşkil eden Kitab-ı Mukaddes (muharref Tevrat ve İncil) gibi üslubu, anlatımı, tekniği fazlasıyla öne çıkan, edebi plastiğiyle göz alan ve bu özellikleriyle konusunun üstüne çıkarak Batının hem Antikite Latin edebiyatını hem Rönesans ve sonrasını, ara dönemleri ve nihayet modern Batı edebiyatını etkileme şerefine erişmiş bir abide eserdir. Bu arada, Homeros kimdir ya da nedir tarzında konuyla ilgili herkesin dikkatini bir süre meşgul eden bir soru vardır. Biz bu soruyu artık şöyle cevaplıyoruz: Homeros ve İlyada’sı bir edisyon harikasıdır. Bir kültürel, edebi, şiirsel topluluğun (milattan önce bilmem kaçıncı yüzyıl Grek şiir camiasının) Batının kültürel temellerinden birini teşkil eden edisyon yönteminin şahanesidir. Birlikte çalışmanın, birbirini anlamanın, kültürel ve şiirsel değeri isimsiz kahramanlar olmayı göze alarak yaşatıp gelecek kuşaklara aktarmanın yarattığı bir şahane. Hatta zat-ı şahane. Bu anlamda bizim görklü Korkut Atamız ve büyük eserimiz Kitab-ı Dedem Korkut, İlyada’nın yanında Türkün tevazuunu, sadeliğini, leb demeden leblebiyi anlamasını, hadiseyi kısa kesmesini temsil edebilir sadece. Meramın hasıl oluşu bakımından Korkut Ata’nın Homeros’a üstünlüğü vardır; ama iş eserin plastiğine ve anlatımın devasa okyanus dalgaları gibi olan ihtişamına gelince, Homeros rakipsizdir.