Notlar hem tezleri, iddiaları hem de bir düşünürün kafasının nasıl çalıştığını anlama açılarından değerli bir hazinedir. Kemal Tahir’i romanlarındaki sanatlı konuşmanın dışında, karakterler ve olaylar üzerinden değil kendi ağzından bu notlarda okuyabiliyorsunuz. Fakat bu değil notları hazine yapan. Asıl mesele, yazarın düşünme şekli ile bilgisinin çokluk ve derinliğini ortaya koymaları. Notlardan öğreniyoruz ki Kemal Tahir’in düşünme şekli, eşine az rastlanır bir mimari bütünlüğe sahip. Ayrıntı ve tasvirde kaybolan sosyalbilimci, rüyada boğulan romancı ya da günlük siyasetin kiri pası içinde ancak bir tamirci görüntüsü veren gazeteci… Kemal Tahir bu üç modelin dışında bir adam. Tasvir onda tahlili somutlaştırmak içindir; tahlil ise tasvir ettiklerini daha bütünlüklü kavrayabilmek için. Düşüncesinin katı bir çekirdeği var. Her ne yazıyorsa mesele aynıdır: Biz kimiz, düştüğümüz durum nedir ve bundan nasıl kurtulacağız? Meseleyi Osmanlı’dan alması, ama mesela eski Türklere bulaşmaması bundandır. Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar gelip yaşadığı, notları (romanları da) yazdığı günlerin geçerli meselelerine girmemesi de bundandır. İdris Küçükömer’le en büyük farkı bu. Küçükömer bir yandan genetikle ve dokunamayacağımız kadar eski geçmişle ilgilenirken, diğer yandan da günlük siyasetin içindedir. Küçükömer’i zenginleştiren, aynı zamanda merkezsiz kılan, düşüncelerini takip etmeyi güçleştiren budur. Kemal Tahir’in uzun romanlarının kolayca okunması ve akılda kalması, dağınık ve ciltler dolusu notlarının kolay takip edilebilmesi ise dediğimiz mimari kesinliktendir. Kemal Tahir devleti esas alır, yani var olanı, kesintisiz olarak takip edilebilecek olanı, düzeni. Hem romanlarının hem notlarının tarih skalasının Osmanlı’nın kuruluşu ile Tek Parti döneminin sonu arasındaki süreç olması ilginçtir. Ortadaki mesele herkes için budur. Bugün de budur. Kemal Tahir formülcü, modelci değil tahlilci bir düşünür. Belli zamanların popüler yazarlarının sonra okunmaz olmasına rağmen, hiçbir yılın bestseller’ı olmadığı halde Kemal Tahir düşüncesinin okunmaya devam etmesi tahlil kuvvetindendir. Formüller kısa zamanda etki gösterip yayılabilir, ama çabuk eskir ve çöpe dönüşür. Tahlil ise öğreticidir.