Hakan Arslanbenzer, savaş sırasında Türk şiirini yazdı
Kılavuz’un 50. sayısında yer alan Birinci Dünya Savaşı özel dosyasına ilişkin makalelerin ilkinde Hakan Arslanbenzer, Türk şiirinin Büyük Harp esnasında ne gibi özellikler sergilediğini karşılaştırmalı bir şekilde ele alıyor. Avrupa edebiyatında derin izleri olan savaşı propaganda ve sansür gibi konular üzerinden irdeleyen Arslanbenzer, farklı cephelerden nasıl farklı hikayelerin çıktığını ortaya koyuyor ve özellikle propaganda konusunda son derece güçlü bir konumda olan İngilizlerin umutsuz şiirlerine karşılık Osmanlı bünyesinden çıkan cesaret dolu şiirlerin nasıl farklılaştığı sorusunu soruyor.
Ahmet Rasim’in gözlemleri, Ahmet Tetik’in yorumları
Mısır Seferi esnasında Harp muhabiri olarak görev yapan Ahmet Rasim’in aktardıkları Ahmet Tetik’in anlatımıyla birleşerek tarihsel önem taşıyan bu belgelerin güncel bir yorumlamasını sunuyor. Ahmet Rasim’in Konya, Tarsus, İskenderun, Lübnan, Kudüs, Suriye gibi farklı bölgelerde gerçekleştirdiği izlenimler Tetik’in değerlendirmeleriyle buluşarak dönemin “ittihad-ı İslam” fikirlerine ışık tutuyor.
Serpil Atamaz kadınların savaş deneyimini naklediyor
TOBB Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Serpil Atamaz’ın Birinci Dünya Savaşı’nda kadınların rolü üzerine kaleme aldığı makale, savaşa ilişkin bilinmeyenleri ortaya koyuyor ve kadınların bu zorlu süreçte nasıl roller üstlenmek zorunda kaldıklarının, kendilerini ne türden sorumluluklar içinde bulduklarının bir özetini sunuyor. Atamaz makalesinde kadınların hemşirelikten işçiliğe kadar pek çok alanda emek verdiklerini, kendi çıkardıkları yayınlarda sıklıkla görev almanın gerekliliğine dikkat çektiklerini vurguluyor ve son derece ihtiyaç duyulan bir dönemde bu hizmetlerin ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Polat Safi’den edebi bir Teşkilat-ı Mahsusa analizi
Dr. Polat Safi, uzmanlık alanı olan Teşkilat-ı Mahsusa’yı edebiyatla harmanlayarak ele aldığı makalesinde “tasvir ve tahlili buluşturan” ve “Türk tarihini yargılamak yerine anlamak isteyen”, bu özellikleriyle de kendine has bir yeri olan Kemal Tahir eserleri üzerinden Teşkilat-ı Mahsusa’nın edebiyata olan yansımasının, bu yansımanın Kemal Tahir özelinde nasıl nitelikler kazandığının bir analizini yapıyor. Teşkilat-ı Mahsusa ile ilgili bilinenlerin kısıtlı olduğu ve onu konu edinen eserlerin de daha ziyade mitlere hizmet etmeye devam ettiği düşünüldüğünde Kemal Tahir’in eserlerinin neden farklı bir yerde konumlanması gerektiği daha anlaşılır hale geliyor.
Darülfunun’da Osmanlı-Alman ittifakının etkileri
Fazıl Baş’ın eğitimde Batılılaşma çabaları bağlamında el aldığı Darülfünun’un kısa bir tarihçesini de “Darülfünun’un Cihan Harbi Yılları” makalesinde bulmak mümkün. Kuruluş serüveni, bu süreçte karşılaşılan sorunlar gibi konulara değinen Baş, Darülfünun’un İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidarı ve Osmanlı-Alman ittifakından etkilendiğini savunduğu yazısında Darülfunun’daki bazı gelişmelerin daha büyük çaplı planların parçası olduğundan; fakat bunların başarıya ulaşamadığından bahsediyor. Baş yazısında ayrıca Darülfunun’un işgal yıllarındaki durumuna ve öğrencilerin çeşitli tepkilerine de yer veriyor.
Savaşın 100. yıldönümüne ilişkin siteler: (Dijital) Hafıza ve anma
Çağla Taşkın ise Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıldönümü vasıtasıyla kurulan uluslararası resmî ve gayriresmî internet sitelerini ele aldığı yazısında anma ve hatırlama kavramları üzerinde duruyor ve bu internet sitelerinin tarih yazımı açısından bir yenilik olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorusunu soruyor. Makaleyi takip eden soruşturmada ise bu sitelerde bizzat yer alan kişilerin görüşlerine yer veriliyor ve sitelerin kuruluş amacı, misyonu hakkında daha geniş bilgi sunuluyor.
Osmanlı ve Almanlar neden Afganistan’da?
Ege Altınbay, Osmanlı-Alman ittifakının Afganistan’a yolladığı misyonlar üzerinde durduğu makalesinde iki tarafın hangi saiklerle böyle bir harekatı gerekli gördüğünü irdeliyor. Seferlerin nedenleri ve sonuçlarının yanı sıra seferlerde yer alan ilginç kişilere de yer veren Altınbay, bu seferlerin nasıl sonuçlandığını ve bu sonuçların ne gibi etkileri olduğunu incelediği yazısında birinci elden alıntılara da yer vererek ilginç bir tanıklık deneyimi vadediyor.