Tarık Buğra Küçük Ağa’nın baş kahramanı olarak İstanbullu Hoca’yı, yani Küçük Ağa’yı görmüş olmalı. Fakat Çolak Salih birçok okuyucunun gözünde ondan rol çalmışa benzer. Bunda elbette Yücel Çakmaklı rejisinde TRT için çekilen dizi filmde Çolak Salih’i oynayan Fikret Hakan’ın rolünü inanç ve tutkuyla oynamış olmasının da payı olabilir. Bu diziyi hiç izlememiş bir okuyucu da İstanbullu Hoca-Küçük Ağa karakterinde bazı boşluklar, abartılar, olmamışlıklar bulacaktır. Padişah yanlısı İstanbullu Hoca’dan Kuvayi Milliye komutanı Küçük Ağa’ya dönüşüm fikri bir tarih romanı için müthiş çarpıcı. Tarık Buğra bu fikri sayesinde yapıştırma bir Kurtuluş Savaşı romancığı değil, gerçek bir roman yazmayı başarmıştır. Ne var ki, dönüşüm fikri romanın ilerleyişi içinde yeterince güçlü ve ayrıntılı verilememiştir. Fikir güzel, uygulama da iyi ama mükemmel olmaktan uzak. Çolak Salih ve romanın diğer birçok yan karakteri ise İstanbullu Hoca’dan çok daha canlı ve gerçekçidir. Romancı romanın mekanını iyi tanıyor, sosyal ortamı ve kişilikleri biliyor ve bunların yardımıyla zaman ve mekan kurgusunda müthiş bir başarı elde ediyor. Anlatışındaki yumuşaklık ve kolaylık da eklenince, bir romancı için zor sayılabilecek tarih içeriğinin altından kalkabiliyor. Tarık Buğra çok iyi yazar; romanları ve içinde Küçük Ağa da çok özel bir kitap.