Denizli’deki Laodikya Antik Kenti’nde bulunan 2 bin yıllık tarihî hamamların, sadece bir yıkanma yeri değil aynı zamanda eğitim ve toplantı yeri olarak kullanıldığı keşfedildi. Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Laodikya kazı heyeti başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Laodikya’nın ticaret, sanat, kültür ve spor yönüyle Efes Antik Kenti seviyesinde olduğunu söyledi. Laodikya’daki hamamlardan günümüze çok azının korunarak geldiğini belirten Şimşek, güneydeki hamamın 12 bin metrekarelik alanıyla Anadolu’nun en büyük hamamı olduğunu ifade etti.

Antik dönemde hamamlarda sadece yıkanılmadığını dile getiren Şimşek, “Hamamlar öğleden önceleri okul olarak kullanılıyordu. Yani aynı zamanda gençlerin yeriydi. Çünkü öğleye kadar bir gün önceden yakılan alt bölümdeki küllerin boşaltılması ve yerine doldurulan odunların döşenmesi süresi var. Bu esnada da gençler eğitim görüyor. Öğleden sonra hamamlar sipariş üzerine yakılıyor. Ayrıca o dönemde hamamda 20-30 kişilik özel toplantılar yapılıyormuş. Bu yönüyle hamamlar ticari toplantıların yapılması, özellikle de insanların buluşma ve bir eğitim yeri olmasıyla çok önemlidir” dedi.

Celal Şimşek, hamamların antik dönemin en önemli kamusal alanlarından biri olduğunu belirterek, Laodikya’daki dört büyük hamam yapısının çok azının zarar gördüğünü söyledi. Laodikya’nın antik sanat, kültür ve ticaret merkezi olduğunu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı adına burada on bir yıldır restorasyon ve kazı çalışması yürüttüklerini hatırlatan Şimşek sözlerine şöyle devam etti:

“Batı Anadolu’daki iki mega kentten biri Laodikya’dır. Laodikya’nın nüfusunun 2 bin yıl önce 150 bin olduğunu tahmin ediyorum. Ama ideal antik kent nüfusu 40-50 bin arasında değişiyor. Bu da Laodikya’nın ne kadar büyük bir kent olduğunu ispat etmeye yetiyor. Kentin içinde Laodikya Kilisesi, Kutsal Agora, Güney Portik ve Doğu Havuzu, İmparator Septimius Severus Anıtsal Çeşmesi ile özellikle dikdörtgen olarak konumlanmış ve 35 bin metrekarelik alana sahip Kuzey Kutsal Agora var. Ayrıca dört yanı sütunlu galerilerle çevrilmiş agorada Zeus Tapınağı ile Dokuma Tanrıçası Athena’nın Tapınağı yer alıyor.”