Hindistan’ın 100 bin beyitten oluşan büyük destanıdır. Mahabarata, “Barata Hanedanı Destanı” anlamına geliyor. Çerçeve olarak, Barata hanedanının Kurava ve Pandava kolları arasındaki savaşı anlatır. Soyutlamalar ve simgelerle dolu bir destan. Mahabarata, Hindistan’ın diğer antik destanı Ramayana ile birlikte antik Grek dünyasının İlyada ve Odysseia destanlarına benzetilir. Buna göre, iki Hint soyunun kavgasını anlatan Mahabarata, Akhalarla Troyalıların kavgasını anlatan İlyada’ya benzer. Oryantalistlerin yaptığı bu benzetmeye yüzeysel diyebiliriz; çünkü İlyada’nın somut olay tasviri tarafı ağır basarken Mahabarata baştan sona kozmolojidir. Ayrıca, İlyada sadece Akha-Troya savaşını anlatır; Mahabarata’da ise savaş eserin sadece bir bölümünü işgal eder. Cemil Meriç’in yorumuyla: “İlyada bir çiçek bahçesi, Mahabarata bir orman…” Mahabarata, dünyanın belki en uzun destanıdır ve İlyada ile Odysseia’nın toplamının on katına yakın, Şehname’nin ise üç katından fazla mısraı havidir. Kurava ve Pandava aileleri arasındaki taht kavgasının içinde karakterlerin türlü türlü hesapları da vardır. Bunlara ait hikayeler hep birer ahlak dersi niteliğindedir ve Hint tanrılarına bağlılığı artırmayı hedefler. Bugün epik bir şiir olarak baktığımız eser, aslında Veda dininin popüler bir metnidir. Bu tip metinlere itihasa deniyor. Ramayana da bunlardandır. Kıssadan hisse diyebiliriz bunlara. Mahabarata’nın yazarı sayılan Vyasa’ya gelince; tanrı Vişnu’nun insan suretine girmiş hali olarak tarif ediliyor.