16. yüzyıl itibariyle Avrupalı devletlerin Amerika kıtasını yeniden keşfetmelerinden sonra, özellikle Güney Amerika’nın yer altı gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. O dönemde Güney Amerika’nın tersine Avrupa kıtası değerli metaller konusunda ciddi bir kıtlık yaşamaktaydı. Hal böyle olunca, özellikle denizcilik konusunda gelişmiş olan Portekiz ve İspanyol krallıklarının Güney Amerika’da kolonizasyon süreci de başlamış oldu. Yerli halkın Avrupa’nın ‘modernitesi ve medeniyetinden’ bir hayli uzakta olması hasebiyle kendisini savunmaktan aciz durumda oluşu, kolonizasyon sürecini bizler için Batılı, Güney Amerika’nın yerli halkı için Doğulu devletler için kolaylaştıran bir başka etken olmuştu.
Bugün Meksika olarak bildiğimiz, 16. yüzyılda ise Aztek İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü toprakların da İspanya Krallığı’nın ellerine düşmesi de çok geç olmadı. 1519 yılında Hernan Cortes öncülüğünde başlayan harekat hemen hemen iki yıl sürdü. 1521 yılından itibaren tamamen İspanya hakimiyetine geçen bölge uzun yıllar boyunca da bu şekilde kalmaya devam etti.
Koloni haline gelmiş birçok bölgede olduğu gibi 19. ve 20. yüzyıllarda Meksika’da da kolonizatör güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi başlamıştır. Koloni olarak kaldığı dönemde yerel halkın hem mali hem de askerî bakımdan oldukça zayıflatılmasının sonucunda Meksika’nın İspanya Krallığı’na karşı verdiği savaş, bölgenin İspanya tarafından ele geçirilmesine göre oldukça uzun sürmüştür. 1810 yılında başlayan bağımsızlık mücadelesi 1821 yılına kadar devam etmiştir.
Bağımsızlık savaşı sonucunda 24 şubat 1821 tarihinde Iguala Planı (Plan of Iguala) olarak bilinen bildirgenin yayınlanması ile Meksika bağımsızlığına kavuşur. Plan üç ana maddeden ve garantiden oluşmaktadır. Hatta bu sebepten ötürü de İngilizcede “Three Guarantees” olarak anılır. Hemen hemen bütün bağımsızlık bildirgelerinde olduğu gibi Igulala Planı da Meksika’nın bağımsızlığını ve -din ve ırk gözetmeksizin- toplumsal eşitliği temel alır. Bunların yanı sıra da İspanyolların Meksika’ya mirası olan Katoliklik de planda yer alır. Bu bağlamda Meksika bağımsızlığının temellerini Iguala Planı ile attığını ve 1821 yılından itibaren Meksika yönetimi için en önemli belgelerden bir tanesi olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır.