Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren merkez ile taşra arasındaki iletişimi ulaklarla gerçekleştirdi. Devlet sınırlarının genişlemesi ve merkez-eyalet çalışma koordinasyonunun zayıflaması haberleşmenin yeniden yapılanması ihtiyacını doğurdu. Bu sebeple devlet içi iletişim yeniden programlanarak menzil teşkilatı kuruldu. Osmanlı menzil teşkilatlanması giderek büyüdü, kara yoluyla Kerkük’ten Belgrad’a, deniz yoluyla ise İstanbul Boğazı’ndan Cebelitarık’a kadar uzandı. 19.yüzyılın son yarısında menzil teşkilatlanması tamamen yenilenerek Osmanlı Posta Teşkilatı kuruldu.
Altı ila on iki saatlik yollar arasında konuşlandırılan menzilhaneler, hem ulakların barınması hem de ulak beygirlerinin değiştirilmesi maksadıyla kuruldu. Günlük hayatta bir ticaret merkezi, seferberlik hallerinde ise bir ordu karargahı görevi gördü. Bölge idarecileri tarafından atanan menzil emini ve menzilhane çalışanları, Osmanlı Devleti tarafından bulundukları menzilin tüm işletmeciliğinden sorumlu kabul edildi.
Osmanlı menzilhane giderlerinin büyük bir kısmı bölge halkından toplanan vergiler aracılığıyla karşılanmaktaydı. Masrafları karşılamakla yükümlü olan bölge halkına menzilkeş adı verilirdi. Menzilciler, teşkilatın kurulmasından itibaren alınan sıkı önlemlere ve Sarayın denetimine rağmen, menzilhanelerden haksız kazanç elde etmeye başladı. Bu usulsüzlüklere ulakların da dahil olmasıyla Osmanlı Devleti menzil teşkilatına acilen çekidüzen verme kararı aldı.
Elçilerin konaklaması, askerî iaşenin sağlanması ve haberleşme altyapısının oluşturulması bakımından ehemmiyeti anlaşılan menzilhaneler, devlet tarafından kapsamlı bir yapılandırma sürecine tâbi tutuldu. 18. yüzyılın sonlarında Osmanlı Devleti’nin aldığı katı önlemler ve yaptığı sıkı çalışmalar sonucunda dahi usulsüzlüklerin önüne geçilemedi. Yapılan onca düzenlemeye rağmen verimin istenilen düzeyde alınamaması ise bu bozulmanın kanıtıydı. Teşkilat en verimsiz zamanlarında Osmanlı hazinesine ağır bir yük haline geldi; bununla birlikte, bölge asayişinin ve huzurunun bozulmasına da önayak oldu.
Menzil Teşkilatı, Posta Teşkilatı’nın kurulmasına kadar Osmanlı Devleti’nin haberleşmesine en büyük katkıyı sağlayan yapılanmadır. Menzilhaneler en verimli zamanlarında bölgeyi ekonomik anlamda kalkındırdı. Menzil Teşkilatı, eyaletlere, sancaklara, kazalara hatta kasabalara ve köylere dahi en doğru bilgiyi en hızlı şekilde taşımayı başardı. Osmanlı Menzil Teşkilatı devletin ticari ve kültür merkezlerine göre az gelişmiş olan bölgelerin kalkınmasına yardımcı oldu ve bölge refahının üst düzeye ulaştırılmasında büyük bir rol oynadı.
1834 yılına kadar devlet içi haberleşme ve devlet dışı iletişimi sağlayan teşkilatın, artık çağa ayak uydurması gerektiği kararı verildi. Yeni yapılandırmayla menzilhaneler postanelere evrilirken, teşkilatın adı da Osmanlı Posta Teşkilatı olarak anılmaya başladı.