Osmanlı’nın bir beylikten, oturmuş kurumları ve gelenekleriyle birlikte bir imparatorluğa geçişi üzerine 14. yüzyıl içerisinde yazılmış pek fazla eser yoktur. Aynı şekilde, bu dönemde bir beylik olan Osmanlılar da yaşanan olayları kaydetme yoluna gitmemişlerdir. Arşivleme sisteminin olmadığı bir dönemde Osmanlı Beyliği ile ilgili bilgilere ise günümüzde daha çok o dönem yaşamış olan kişilerin eserlerinden veya kroniklerinden ulaşabiliyoruz. Nasıl ki, kuruluş dönemine dair Bizans kronikleri ziyadesiyle önemli bir rol üstleniyorsa, Aşıkpaşazade ve eseri de bir o kadar önemli bir yerde duruyor tarihçiler için.
Aşıkpaşazade ile ilgili hemen hemen bütün bilgileri de kendi eserinden ediniyoruz. 1400 yılı civarlarında Amasya Sancağı’na bağlı Elvan Çelebi köyünde dünyaya gelir ve gerçek adı Derviş Ahmed’dir. Gerçek adının yanı sıra ailesinden de kendisine miras kalan Aşıkî şeklinde bir de mahlası bulunmaktadır. Aşıkpaşazade’nin günümüzde bu kadar meşhur olması ise yukarıda bahsettiğimiz üzere, Osmanlılar’ın kuruluş dönemi ile ilgili bilgileri aktaran ilk kişilerden birisi olmasıdır. Kaleme aldığı Tevârîh-i Âl-i Osmân birçok araştırmacı ve tarihçi için çok önemli bir kaynak olagelmiştir. Hayatının sonlarına doğru kaleme almaya başladığı eserinde Osman Gazi’den itibaren Sultan II. Mehmed dönemine kadar yaşanan olayları ele alır.
Birçok müverrih gibi Aşıkpaşazade de tanık olmadığı dönemleri, kendinden önce kaleme alanlara dayanarak yazar. Bir zamanlar yanında kaldığı Yahşi Fakih’ın menakıpnamesinden Yıldırım Bayezid devrine kadar olan kısım için yararlanır. Sultan II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerini ise bizzat yaşayarak kaleme almıştır. Eserinin dili olduğunca sadedir ve dönemin günlük konuşma dilini yansıttığına inanılır ki bu da Tevârîh-i Âl-i Osmân’ın sadece tarihçiler için özel bir eser olmaktan çıkarır.
Osmanlı’nın kuruluş dönemi hakkında bilgi vermesinin yanı sıra, Aşıkpaşazade o dönemde bir Anadolu portresi de çıkarır. Özellikle Osmanlı Beyliği ve İslam’ın Anadolu coğrafyasında hızla yayılması, destek bulması konusunda kaleme aldıkları günümüzde birçok akademik tartışmanın da temelini hazırlamaktadır. Abdalan-ı Rum, Bacıyan-ı Rum ve Gazıyan-ı Rum gibi Anadolu’daki ahi teşkilatlanmalarının önemine dikkat çeken Aşıkpaşazade, aynı zamanda ilk Osmanlı beyleri hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Kuruluş dönemi beylerini cihad peşinde birer gazi olarak ele alan Aşıkpaşazade, vermiş olduğu bu bilgilerle de Devlet-i Aliyye’nin hangi temeller üzerine kurulduğu, ve kuruluş döneminde ne gibi etmenlerin rol oynadığı konusunda bizleri bilgilendiriyor.
Kaynakça
İslam Ansiklopedisi, Aşıkpaşazade