Dosya Haberler

Osmanlı Müverrihleri – VII: Hoca Sadeddin Efendi

Arda Akıncı / 25.03.2016

Hicri 953 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Sadeddin Efendi, Devlet-i Aliyye ve sultanlara hizmette bulunmuş birçok kimse gibi Saray’a yakın bir ailenin çocuğudur. Hem büyükbabası hem de babası Yavuz Sultan Selim’in yakınında yer almış ve sultanın güvenini kazanmış kimselerdi. Sadeddin Efendi de Saray’a bu kadar yakın olması hasebiyle çok iyi bir eğitim alma imkanı buldu. Eğitiminden sonra uzun süre İstanbul ve farklı illerde müderrislikte bulundu. Lakin Sadeddin Efendi’nin hayatı, Şehzade Murad’ın muallimi İbrahim Efendi’nin vefatıyla değişti.

İbrahim Efendi’nin vefatından sonra, Sadeddin Efendi 981 yılının Muharrem ayında şehzade hocası olarak atandı ve Manisa’ya şehzade sancağına gönderildi. Manisa’da sekiz ay boyunca şehzade hocası olarak görev yapması hem ilim hayatında hem de devlet meselelerinde etkisinin artmasına ziyadesiyle yardımcı oldu. Bunun yanı sıra şehzade hocası olarak kendisini sevdirmesiyle birlikte Hoca ve Hoca Efendi namlarına kavuştu. Şehzade Murad’ın saltanata çağırılmasıyla, Hoca Sadeddin Efendi de payitahta gitti. Sultan III. Murad’ın cülûsundan sonra “hâce-i sultânî” unvanına layık görüldü. Sultan III. Murad döneminde ise kendisini Saray içerisindeki güç mücadelesinin ortasında bulan Hoca Sadeddin Efendi, Sokullu Mehmed Paşa’nın muhalifleri ile birlikte hareket etti. Saray’da bulunduğu sürece devlet işleri konusunda önemli roller oynayan Hoca Sadeddin Efendi’nin en büyük başarılarından birisi ise Osmanlı ile İngiltere arasında ilk resmi münasebetin kurulmasına öncü olmasıdır.

XVI. yüzyılda saray içerisinde siyasi aktörlerin sayısının çoğalması, güç mücadelelerin daha artması Hoca Sadeddin Efendi’yi de etkiledi. Sultan III. Mehmed döneminde de önemli görevlerde bulunan Hoca Sadeddin Efendi, Haçova seferinden sonra saray içi mücadeleler sonucu Sultan III. Mehmed tarafından azledildi. Her nasıl azledilmesine İbrahim Paşa’nın sadaret makamına gelişi neden olduysa, saraya geri dönüşünde de Sadrazam İbrahim Paşa’nın bu makamdan azli önemli bir etken olmuştur. Hâce-i sultânî unvanıyla ayrıldığı saraya 24 Şaban 1006 tarihinde Şeyhülislam olarak geri döndü.

Sarayda aldığı görevler ve öneminin yanı sıra Hoca Sadeddin Efendi’nin en önemli özelliklerinden bir tanesi de günümüzde Hoca Tarihi olarak da bilinen Tâcü’t-Tevârîh’i kaleme almış olmasıdır. Hoca Sadeddin Efendi’nin yazmış olduğu bu eser, Osmanlı tarihini devletin kurulduğu ilk günlerden Yavuz Sultan Selim devrinin sonuna kadar olan dönemini kapsar. Hoca Tarihi, hem yazıldığı dönemden itibaren Osmanlı’da hem de XVII. yüzyıldan itibaren Avrupa’da büyük bir ilgiye mazhar olmuştur. O zamanlarda olduğu gibi günümüzde de eseri kuruluş devrinden 1520 yılına kadar olan, belki de Osmanlı’nın klasik çağının aydınlatılması hususunda en önemli eserlerden birisidir.

 

Kaynakça

 

Hoca Sâdeddin Efendi, İslam Ansiklopedisi

Yeni Haberler