Tüfek, Osmanlı ordusunun eline, sonucunda Avrupalı devletlerin 1683 II. Viyana Kuşatması’na kadar savunmaya çekileceği II. Kosova Muharebesi döneminde geçmiştir. Türk-Macar savaşlarında kullanılan bu tüfekler Avrupa’da 1380’lerden itibaren bilinen, namludan doldurularak ateşlenen eski bir tüfek türü olan arkebüzdür. Arkebüzlerin Yeni Dünya’nın fethinde yaygınca kullanıldığı bilinmekle birlikte, günümüzde kullanılan tüfeklerden birtakım farklılıklara sahiptir. Tüfekler, ahşap kundak üzerine oturtulmuş namlu, namludaki ateşleme düzeneği ve nişangahtan meydana gelirken; arkebüzlerde kundak bulunmaz, ağızdan doldurulur ve taş veya demir gülle atar.
1. Murad döneminde ateşli silah kullanan yeniçeri sayısı artmış olsa bile, top ve tüfekler genellikle Hıristiyanlar tarafından kullanılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise 10.000 yeniçeriden 9.000 kadarı ateşli silah kullanmaya başlamıştır. Gelişen savunma mekanizmaları, düşman tarafından kullanılan ağır zırhlar, ordunun elindeki tüfeklerin geliştirilmesi ihtiyacını doğurmuş, II. Bayezid askerleri fitilli tüfeğin daha gelişmiş bir türüyle donatmıştır. İspanyolların İtalyan birliklerine galip gelmek üzere kullandıkları misket tüfeğini ise III. Murad Osmanlı ordusuna taşımıştır. Misket tüfekleri ağır zırhlı düşmana karşı, ağır mermileri daha hızlı atabilmesi sayesinde orduya avantaj sağlamıştır. Osmanlı ordusu, ateşlemesinin çakmakla yapıldığı çakmaklı tüfekleri, bu türün daha gelişmiş bir örneği olan miquelet tüfeğini ve II. Viyana Kuşatması’nda kullanılan vauban mekanizmalı, birleşik ateşleme düzeneğine sahip tüfekleri, ortaya çıkan ihtiyaçlara göre dönem dönem kullanmış, hakimiyeti altına aldığı topraklarda bu silahların yaygınlaşmasını sağlamıştır. Metris tüfeği ise yalnız savunma savaşlarında kullanılır namlu çapı 20-29 mm’dir. Bu genişliğe sahip metris tüfeği Avrupalı kaynakların Osmanlıların Avrupa’nın kullandığı silahlardan daha büyük silahlar kullandığını iddia etmesinin temelini oluşturmuştur.
Osmanlı’da kullanılan ateşli silahların kalitesi ise değişken bir karakter taşıyordu. Adı bilinmeyen bir yeniçeri katibinin, yeniçeri ocağının yaşayışı, sorumlulukları, yasakları hakkında bilgiler veren kitabı Kavanin-i Yeniçeriyan’da, burada imal edilen silahların, özel silah imalathanelerinde kullanılandan daha adi malzemeler kullanıldığı söylenmektedir. Fakat 1608 doğumlu İtalyan general Raimondo Montecuccoli ise menzil ve metal bakımından Türk tüfeklerinin daha kaliteli olduğunu ifade etmiştir. 17. ve 18. yüzyıllarda askeri teknolojiyi iyi takip eden Osmanlı, 19. yüzyılın son çeyreğinde de Amerikan tüfekleriyle donatılarak düşmana karşı avantajlı bir konumda bulunmuştur.