İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ile İsviçre hükümeti arasındaki temyiz davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görüldü. On yedi yargıcın görev yaptığı Büyük Daire’de görülen dava sonucunda herhangi bir sonuç açıklanmazken kararın en erken altı ay sonra verileceği duyuruldu.
Perinçek’in 2005 yılında İsviçre’deki bir konferansta söylediği “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleriyle başlayan davalar serisinde son olarak İsviçre hükümeti AİHM’in kararına itiraz ederek temyiz davası açmıştı. Temyiz duruşmasına İşçi Partili yaklaşık 200 kişinin yanı sıra eski AB Bakanı Egemen Bağış, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ile bir grup parlamenter katıldı. Avrupa’nın birçok yerinden mahkemenin görüldüğü Strasburg’a gelen Türkler de Perinçek’e destek verdi.
“1915 Olayları Türkler’i aşağılamak için kullanılıyor”
Sözlerine “Mahkemeye güveniyorum” diyerek başlayan Doğu Perinçek, yargıçlara Rus ve Ermeni kaynaklı belgeler sundu. Yaklaşık 2,5 saat süren savunması boyunca Ermeni sorununun tabulaştırıldığını ifade eden Perinçek, 1915 Olayları’nın Türkler’i aşağılamak için kullanıldığını dile getirdi. Perinçek, “Birinci Dünya Savaşı’nda karşılıklı olarak ölümler ve zorla göç olmuştur” diyerek Ermenilerin acılarını her zaman paylaştığını, fakat bu meselede “soykırım”ın hukuki bir tanım olduğunu ve inkarının nefret söylemi olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
İsviçre’nin avukatına göre soykırımın hukuki tanımı “önemsiz”
İsviçre hükümeti avukatı Frank Schürmann soykırım kavramının hukuki tanımının “önemsiz ve göreceli” olduğunu dile getirirken Türk hükümetini temsil eden Alman avukat Stefan Talmon ise Perinçek’in Ermenileri hedef aldığı ve onları aşağıladığı iddialarını reddederek İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı hareket ettiğini söyledi. Davaya müdahil olan Ermenistan hükümetinin hukuk ekibinde yer alan Amal Alumuddin Clooney ise Osmanlı Devleti’nin 1920 yılında Sevr Antlaşması ile “katliamın sorumlularını” yargı karşısına çıkarma sözü verdiğini, Talat Paşa’nın bu nedenle yargılandığını ve kendisinin “Türkiye’de Hıristiyan istemediği için soykırıma giriştiğini” dile getirdi. Bir diğer Ermeni tarafı avukatı Geoffrey Robertson ise olayların sorumlusu olarak gördüğü Talat Paşa için “Osmanlı Hitler’i” tanımlaması yaparak asıl hedefin “Ermeni sorununu ortadan kaldırmak” olduğunu söyledi.
Enteresan müdahiller
Davaya müdahil olan bir başka taraf da Türkiye’den İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Hakikat Adalet Hafıza Merkezi oldu. Zoryan Enstitüsü’ne bağlı faaliyet gösteren Uluslararası Soykırım ve İnsan Hakları Çalışmaları Enstitüsü’yle ortak bir metin hazırlayan İHD ile Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, mahkemeye bir “görüş bildirim dosyası” sundu. Dosyada Perinçek’in sözlerinin Türk Ermenileri üzerinde “doğrudan etkisi” olduğu ifade edilirken “Ermenilerin sesine kulak verenlere izin verilmeyeceği, dünyanın öbür yanında bile olsa hadlerinin bildirileceği mesajı Türkiye toplumuna verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“Bundan sonra kimse Türkler soykırım yapmıştır diyemez”
Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Doğu Perinçek, Ermeni Olayları ile Yahudi Soykırımı’nı birbirine karıştırmanın yanlışlığının altını çizerek mahkemenin de bu noktaya vurgu yaptığını dile getirdi. Açıklamasına “İsviçre hükümetinin kararı, diğer batılı ülkelerin vermiş olduğu kararı bozuyor. Çünkü bundan sonra kimse Türkler soykırım yapmıştır diyemez” şeklinde devam eden Perinçek, Ermeni düşmanı olmadığını da sözlerine ekledi.