İskenderiye’nin ünlü bilgini Batlamyus; gökbilim, matematik ve coğrafya alanlarında ağırlığını Ortaçağ’ın sonlarına kadar koruyacak olan eserlerinin yanında optikle de ilgilenmiş, o dönemin tartışmalarına kuramsal ve deneysel açıklamalar getirmeye çalışmıştır. Çoğu erken dönem optikçisi gibi, görme olayının gözden çıkan ışınlar yoluyla olduğuna dair yanlış bir teorem öne sürse de, alanın en yoğun tartışmalarının yapıldığı katoptrik, yani yansıma konusunda, ışığın aynaya gelen ve yansıyan açılarının eşit olduğu gibi doğru çıkarımlar yapmış, bunları kanıtlarıyla birlikte bilim dünyasına sunmuştur. Bizim Batlamyus’u mevzubahis etmemizin sebebi ise, günümüzde Alhazen problemi olarak bilinecek olan optik-matematiksel soruyu ilk kez formüle etmiş olmasıdır. Bunun altında yatan sebepse, onun küresel ve parabolik aynalar ve özellikle katoptrik konusundaki titiz çalışmasıdır.
İbn el-Heysem, daha önce de bahsedildiği gibi, optik biliminin Doğu ve Batı’da en büyük temsilcisi olan bir İslam bilginidir. Onun değeri, yaşadığı dönemde ilgilendiği konulara getirdiği doğru açıklamalara, geometrik-optik alanında kullandığı özgün ve yüksek yönteme ve sonraki çağların buluşlarının onun eserlerine atıfta bulunarak çözülebilmesine dayanır. İşte, Heysem, ilk yüzyılda Batlamyus’un ortaya attığı problemi de meşhur kitabı Kitab’ül Menazır’ın 5. Kısmında çözüme ulaştırmış, burada kullandığı formül sonraları matematik için kritik bir konum almıştır.
Problem özetle şunu konu edinir: küresel, silindirik ve konik, dışbükey ve içbükey aynalarda yansıma noktasını tespit etmek. Yalnız optikçiler için değil, matematikçiler için de oldukça değerli bir sorun; çünkü bu bizi 4. dereceden bir denkleme götürüyor. Heysem, önceleri yalnız 2. dereceden denklemlerin kullanıldığı bir alanda 4. üstlerin çözümü için bir formül bulmaya çalıştı ve buldu da. Yaptığı hesaplamalar sonucunda elde ettiği formülle, yalnız parabolün hacmi için ilgilense de bizim bugün integrasyon diyeceğimiz alanında temel prensibini ortaya atmış oldu.
Peki Problema Alhazeniyle başka kimler ilgilendi? Akla gelen ilk örnek, sorunun çözümünü mekanik-grafiksel olarak göstermek için bir de alet yapan Leonardo da Vinci’dir. Kitab’ül Menazır’ın İtalyanca çevirisiyle soruyu tanımaya ve çözümüne bir hayli çaba göstermiştir. Heysem’in geometrik kanıtınına karşılık 1600’lü yılların ünlü matematikçisi Christiaan Huygens, sonraki yüzyıllarda Antonie d’Hospital ve Robert Simson gibi isimler cebirsel çözümüne odaklanmışlar, nihayet 1997’de Oxfordlu matematikçi Peter Neumann Problema Alhazeni’nin cebirsel çözümüne ulaşarak konuya son noktayı koymuştur.