Evliya Çelebi’ye “Üstad, mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır” dedirten Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunur. 1985’te Unesco Dünya Miras listesine alınan yapı, Erzincan ve Divriği merkezli Mengüçlü Beyliği döneminde Ahmed Şah tarafından 1228 yılında inşa ettirilmiştir. Ahmed Şah’ın eşi Turan Melek Hatun’un Ulu Cami’ye bitişik olan Darüşşifayı yaptırması da, yapıyı bir külliye haline getirmiştir.
Doğu, batı ve kuzey cephelerinde bulunan taçkapıları, mimari sanatın en değerli örneklerini oluşturur. Geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş doğu kapısındaki kitabede, Ahlatlı Nakkaş Ahmed’in, minberde de Tiflisli İbrahim oğlu Ahmed’in adları yazılır. Barok karakterli, plastik değeri yüksek süslemeleriyle türünün en iyi örnekleri arasında olan kuzey kapısında, caminin kim tarafından yapıldığı ve ibadete ne zaman açıldığıyla ilgili bilgiler mevcuttur. Diğerlerine nazaran daha sade dokuma süslemeleri bulunan batı kapısı da, bu özelliğinden dolayı tekstil kapı ismini alır. Alaaddin Keykubad’ın arması olan çift başlı kartalla, Ahmet Şah’ın arması olan doğan motifleri de 626 tarihli Arapça kitabenin sağında bulunur. Kitabelerinde adları yazılı olan 6 sanatçıyla birlikte, Ulu Camii ekip çalışmasının varlığını gösteren önemli bir örnektir.
Yapının tavan örtüsü, 25 birimlik tonoz ve kubbeli birimlerden oluşur. Bu tonozların bazıları zengin süslemeli, renkli taşlardan meydana gelir. Yapının mimarı olan Ahlatlı Hürrem Şah’ın adı, mihrap kubbesini taşıyan batı kemerinin dış tarafındaki kilit taşında bulunur. Kitabeleri Hattat Mehmed’in yazmış olduğu Tiflisli Ahmed’in minberinde belirtilmiştir.
Darüşşifa ise üç eyvandan oluşur ve revaklı bir avluya sahiptir. İç içe geçen silmelerden oluşan sivri kemeri gotik prensipleri barındırır. Avlu, sivri kemerlerin taşıdığı tonozlarla örtülüdür ve ortasında bulunan sekizgen havuzun üzerinde aydınlık feneri bulunur. Girişin karşısındaki ana eyvan, zengin süslemeli duvarlara sahiptir. Kuzeyindeki kubbeli bölge ise türbedir. Aralarında Ahmed Şah’a ait olduğu düşünülen dahil 16 sanduka vardır ve bu alan camiye bir pencere ile açılır.