Konfüçyüs’le birlikte Çin düşünce dünyasının en meşhur siması Lao Tzu (Lao Çe) olsa gerek. Modern Çin düşüncesinden neredeyse tamamen habersiz olduğumuz halde, Konfüçyüs ve Lao Çe’yi bilmeyenimiz yok gibidir. Konfüçyüs bize şaşırtıcı hiçbir şey söylemez. Devlet adamlığından dervişliğe yönelen, dolayısıyla da bizler için son derece tanıdık bir adamdır Konfüçyüs. Bir yanıyla İmam Gazali’ye, başka bir yanıyla İbrahim Ethem’e benzetilebilir. Farkı üslubudur. Alaycı, kendinden emin, biraz da kinik bir üslup… Lao Çe ise başlı başına bir muamma. Kimdir, ne işle iştigal etmiş, ne yemiş ne içmiş, yaşadığı dönemde Çin siyaseti ve düşüncesi içinde nasıl bir konuma sahip olmuş bilinmez. Tao Te Çing kitabının onun eseri olup olmadığı bile meçhul. Kitabın kendisi de zaten muğlak ve müphem ifadelerle örülü bir soyutlama şaheseri. Tao’ya hikmet gözüyle bakanlarımız çoktur. Modern zamanlarda şiir olduğu da düşünülür olmuştur. Türkçede beş altı çevirisini gördük, çoğu İngilizceden çevrilmiş; bir çeviri de biz kendimiz yaptık. İlginç olan, bu çevirilerin hiçbirinin bir diğeriyle muğlaklık ve müphemlik dışında hemen hiçbir benzerlik arz etmemesi. Başka bir deyişle, Tao çevirisi ancak bir yorum olabilir. Bu, bazı insanlara Tao’nun ilahi veya insani (tercih inanca bağlı olacaktır) hikmetin kaynağı olduğunu düşündürebilir. Bizce bu safdillikten başka bir şey değil. Tao’yu Tao yapan kendisinin de hikmetin, öze ilişkin bilginin bir yorumu olmasıdır. Çoğu yerde aşırı yorum, Türkçesi edebiyat… Lao Çe edebiyat yapıyor yani. Mutasavvıflardan alışık olduğumuz, deneyim ve gözleme dayalı önermeler ve öneriler anlamındaki “sır” Tao’da söz konusu bile değildir. Tao’yu İslam’a benzetmek bu anlamda kesinlikle aşırı yorumdur. Hıristiyanlığa benzetenler de çok. Bu daha tutarlıdır, çünkü en azından Hıristiyanlıkla Tao’da “saçma”, “yokluk”, “kimliksizlik” gibi kategoriler ortaktır. Bunu İslam tasavvufuna benzetmek de tasavvufun Yeni Eflatunculuktan (Neo-Platonizm) geldiğini iddia etmek kadar anlamlı olabilir sadece. Benzerlikle özdeşliği, aynılığı karıştırmamak lazım. Tao, Çin mistisizmidir ve kargaşa döneminde içe kapanmayı temsil eder. “İyilik,” der Lao Tzu, “tıpkı su gibidir. Çünkü suyun iyiliğinden on bin şey faydalanır, su hiçbiriyle çatışmaz.” İnsanın aklına Lao Çe hiç sel baskını yaşamamış herhalde demek geliyor…