Haberler

Temmuz Krizi’nin yüzüncü yılı

Tarih Haber / 27.06.2014

Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip’in 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand ile eşini Saraybosna’da öldürmesi, geleneksel olarak Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilir ve aktarılır; fakat suikast ile savaşın resmî olarak başlaması arasındaki dönem çoğu zaman atlanır.

Franz Ferdinand’ın ölümü planları hızlandırıyor

Temmuz Ültimatomu veya Temmuz Krizi olarak anılan bu dönemi Avrupa’nın önde gelen güçleri arasında yaşanan diplomatik bir kriz olarak nitelemek mümkün. Franz Ferdinand’ın öldürülmesi, birçok kaynakta Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Sırbistan’a zaten açmak istediği bir savaşı başlatmasının bahanesi olarak gösterilir. Gerçekten de Sırbistan’ın Balkanlar’ın kuzeyindeki varlığı ve faaliyetleri ile özellikle Bosna’daki Slav halk üzerindeki etkisi, Avusturya açısından son derece tehlikeli olarak algılanıyordu. Dolayısıyla bu tehlikenin ortadan kaldırılması, Avusturya-Macaristan tarafından kendi çıkarlarını ve topraklarını korumak adına planlanan bir şeydi.

Diplomatik bir kriz

Fakat Avusturya-Macaristan, planın uygulanması için Almanya’nın desteğini son derece önemli görüyordu ve bu desteği garantilemeden harekete geçmek istemiyordu. Benzer bir durum Rusya’nın desteğini garantilemek isteyen Sırbistan için de geçerliydi. Devletlerin gerek yazılı anlaşmalarla, gerek kağıt üzerinde olmayan beklentilerle birbirlerine bağlı olduğu bu durum, Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’a verdiği ültimatomla daha gergin hale geldi ve toplantılar, yazışmalar, mektuplar ve uzlaşı önerileriyle dolu bir diplomatik krize dönüştü.

Nihai noktasına birbiri ardına gelen savaş ilanlarıyla ulaşan kriz, Birinci Dünya Savaşı arifesindeki siyasi ortamı anlamak, bu ortamda yapılan diplomatik manevraları görmek ve devletlerarası dinamikleri yorumlayabilmek açısından önemli.

Yeni Haberler