Maxim Gauin’in, Daily Sabah’ta yayımlanan “A true or false story by Torossian” (Toosyan’dan Doğru mu Yanlış mı Kitabı) başlıklı makalesi, Sarkis Torosyan’ın Türkçeye Çanakkale’den Filistin’e (İletişim, 2012) adıyla çevrilen anı kitabı etrafında gelişen tartışmalara yeni bir katkı sunuyor. Gauin, orijinal adı Çanakkale’den Filistin’e: Türkiye ve Müttefiklerinin Beş Cephesi ve Bir Harem İlişkisi Hakkında Gerçek Bir Hikaye olan kitabın bilimsel, tarihî ve kronolojik hatalarla dolu olduğunu ve Türkler ile Ermeniler arasındaki gerilimi artırmayı hedeflediğini iddia ediyor. 1914-16 yıllarında Osmanlı ordusunda subay olarak görev yaptıktan sonra İngiliz ve Fransız ordularına da katılan Torosyan’ın kaleme aldığı anılar 1929 yılında tamamlanmış, ancak kitabın ilk basımı 1947’yi bulmuştu.
Makalede, kitapta yer alan bilgilerin güvenilir olmadığı üzerinde duruluyor. 1915 Olayları’na yorum getirmek bir yana, Torosyan’ın kendisiyle ilgili söylediklerinin de belgeler ve olgularla örtüşmediğini dile getiren Maxim Gauin, konuya ilgisinin doktora çalışmaları sırasında başladığını, bunda Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı bir mektupta Torosyan’dan bahsetmesinin etkili olduğunu ifade ediyor.
Gauin, Türkiye’de de tartışmalara yol açan kitapta Torosyan’ın verdiği tarihleri ve andığı isimleri araştırması sonucu saptadığı tutarsızlıkları ve yanlışları konu ediyor. Buna verdiği örneklerden biri Torosyan’ın Fransız ordusundan aldığını iddia ettiği “chef de platon” nişanıyla ilgili. Gauin Fransız ordusunda bu isimde bir nişan olmadığını, ayrıca nişanın yanında verilen beratta kullanılan Fransızcanın gramer hatalarıyla dolu olduğunu söylüyor. Belgede Fransa vatandaşı olarak anılan Torosyan’ın bu tâbiyete geçtiğine dair bir kayda rastlanmadığını ifade eden Gauin, beratın tarihine de dikkat çekiyor. Ermeni Lejyonu tarafından düzenlendiği belirtilen belgenin tarihi 7 Ekim 1920. Oysa söz konusu lejyon 1 Eylül 1920’de lağvedilmiş.
Makalede altı çizilen yanlışlardan biri Torosyan’ın kitabın birinci bölümünü 1. Tugay’ın konuşlandığını söylediği Adana’da yazdığını belirtmesi. Bu tugayın Adana’da değil, Ceyhan’da bulunduğunu ortaya koyan Gauin, Torosyan’ın isimler ve rütbeler konusunda da tahrifat yaptığını söylüyor. Örneğin atıfta bulunulan Albay Romeo’nun adının Romieu, rütbesininse teğmen olduğunu ifade ediyor.
Torosyan’ın askerî konularda olduğu kadar idari konularda da yanlış bilgiler verdiği dile getirilen makalede verilen örneklerden biri de şöyle: Kitabın 202. sayfasında yer alan “Kilikya’nın Fransız Valisi geri adım attı ve Türk bir halef atadı” ifadesi tamamen yanlış. Çünkü Kilikya’nın hiç Fransız valisi olmamış, valiler hep Türkmüş. Eğer Torosyan vali yerine bir Fransız yetkiliden bahsediyorsa bilgide yine bir yanlışlık var, çünkü 1919’da Adana’ya gelen en yetkili Fransız Albay Edouard Bremond’ın yerine Temmuz 1920’de yine bir Fransız, Capitrel gelmiş. Yani Fransız selef, Türk halef diye bir uygulama söz konusu değil.
Maxim Gauin, Torosyan’ın İzmir ve Antalya’nın 1918’de işgal edildiğini yazdığını ancak İzmir 5 Mayıs 1919, Antalya’nınsa 29 Nisan 1919’da sırasıyla Yunan ve İtalyan birliklerince işgal edildiğini söylüyor. Bu kadar bariz hataya rağmen bu kitabın ciddiye alınmasının büyük hata olduğunu dile getiren Gauin, Prof. Dr. Hakan Erdem’in daha önce kitap hakkında yazdığı çürütücü yazıdan sonra tartışman sona ermiş olması gerektiğini de vurguluyor.