30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Antlaşması’na ek olarak Türkiye ve Yunanistan hükümetleri arasında “Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol”un imzalanmasının üzerinden 92 yıl geçti.
Balkan Savaşları belirleyici oldu
Lozan Barış Konferansı esnasında Doğu Trakya sınırı meselesinin görüşülmesiyle gündeme gelen nüfus mübadelesinin esasen 93 Harbi olarak da bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’yla birlikte ortaya çıkan bir mesele olduğu kabul ediliyor. İmparatorluğun aldığı yenilgiler nedeniyle nüfusun kaybedilen topraklardan elde kalan topraklara göç etmek zorunda kalmasıyla başlayan meselede, 1912-13 Balkan Savaşları yenilgilerinin belirleyici unsur olduğu düşünülüyor.
On yıl sonra Lozan’daki görüşmelerde yeniden gündeme gelen nüfus hareketliliği ve değişimi meselesinde odak nokta Yunanistan’daki Türklerdi. Osmanlı Devleti’nin neredeyse bütün Rumeli topraklarını kaybetmiş olması, burada yerleşik tebaasını Yunanistan sınırları içinde ikamet eden azınlıklar statüsüne düşürmüştü. Yunan hükümetinin bu nüfusu potansiyel tehlike olarak görmesi, savaşın neden olduğu göç ve yer değiştirmelerin ortaya çok boyutlu bir sorun çıkarması Lozan Barış Konferansı’nda nüfus mübadelesi konusunun ele alınmasını neredeyse zorunlu kıldı. Türk ve Yunan taraflarının isteği ve konferansa katılan diğer ülkelerin destek vermesiyle tartışılan nüfus mübadelesi meselesi, esasen hem sınırların hem de vatandaşların hukuki statüsünün belirlenmesi açısından büyük önem taşıyordu.
Batı Trakya ve İstanbul’daki nüfus uygulamaya tabi tutulmadı
19 maddelik sözleşmenin ilk iki maddesi kimlerin mübadeleye tabi tutulacağını, kimlerin uygulamanın dışında kalacağını belirliyordu. Böylece 1 Mayıs 1923 itibariyle Türkiye topraklarındaki Rum Ortodoks nüfus ile Yunanistan topraklarındaki Türk Müslüman nüfus arasında yapılması öngörülen nüfus değişikliği karara bağlanmış ve zorunlu göç uygulaması başlatılmış oluyordu. Batı Trakya Türkleri ile İstanbul Rumları ise uygulamaya tabi tutulmayacaktı. Mübadillerin göç yolculuklarını denetlemek, mallarının tespit ve korumasını yapmak üzere dördü Türkiye, dördü Yunanistan hükümet temsilcilerinden kurulu bir Karma Komisyon oluşturulacaktı. Komisyonun diğer üç üyesi ise I. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Milletler Cemiyeti temsilcilerinden seçilecekti.
Nüfus mübadelesi kararı kapsamında 1923-1927 yıllarında Yunanistan’dan Türkiye’ye 456.720 kişi geldi. Türkiye’den Yunanistan’a göç eden kişi sayısının ise bu rakamın neredeyse iki katı olduğu düşünülüyor.